Deneme 1
| architect : mimar | cook : ahçı | engineer : mühendis |
| hairdresser : kadın berberi | lawyer : avukat | manager : yönetici, müdür |
| mechanic : tamirci | footballer : futbolcu | salesperson : satış elemanı |
| waiter : erkek garson | waitress : kadın garson | worker : işçi |
| nurse : hemşire | teacher : öğretmen | self-employed : serbest çalışan |
| baker : fırıncı | dentist : diş doktoru | postman : postacı |
| airhostess : uçak hostesi | fortune teller : falcı | policeman : polis memuru |
| clown : palyaço | diver : dalgıç | tailor : terzi |
| doctor : doktor | writer : yazar | farmer : çiftçi |
| movie director : film yönetmeni | gardener : bahçıvan | maid : bayan hizmetçi |
| secretary : sekreter | pilot : pilot | astronaut : astronot |
| fireman : itfaiyeci | barber : berber | soldier : asker |
| vet : veteriner | policewoman : kadın polis | dancer : danscı |
| carpenter : marangoz | singer : şarkıcı | electrician : elektrikçi |
| builder : inşaatçı; müteahhit | butcher : kasap | driver : şoför |
| fisherman : balıkçı | scientist : bilim adamı | artist : artist; ressam |
| photographer : fotoğrafçı | technician : teknisyen | journalist : gazeteci |
| sculptor : heykeltıraş | accountant : muhasebeci | detective : dedektif |
| sailor : denizci | judge : yargıç | stewardess : hostes |
| musician : müzisyen | milkman : sütçü | fashion designer : moda tasarımcısı |
CAN & CAN'T
Can; özel yardımcı fiili - ebilmek, - abilmek anlamında, kişinin kolayca yapabildiği eylemi anlatırken - başka ifade ile doğal yeteneğini de belirtirken - kullanılan yapıdır. Örnekleri inceleyiniz:
| A tailor can make dresses, trousers and skirts. (Terzi; elbiseler, pantolonlar ve etekler yapabilir.) |
| A teacher can teach us new things. (Öğretmen, bize yeni şeyler öğretebilir.) |
| A pilot can fly the plane and take you anywhere. (Pilot, bir uçağı kullanabilir ve sizi heryere götürebilir.) |
| An architect can design and draw building plans. (Mimar, tasarım yapabilir ve bina planları çizebilir.) |
| A secretary can answer the phones. (Sekreter, telefonlara cevap verebilir.) |
| An astronaut can use a spaceship. (Astronot, bir uzay gemisini kullanabilir.) |
| A hairdresser can cut and design hair. (Kuaför, saç kesebilir ve şekillendirebilir.) |
| A technician can repair the lamps, projectors, etc. at school. (Teknisyen, okulda lambaları, projektörleri onarabilir.) |
| A farmer can grow fruit and vegetables. (Çiftçi, meyvalar ve sebzeler yetiştirebilir.) |
| A movie director can make movies. (Film yönetmeni, filmler yapabilir.) |
| A maid can clean the house very well. (Hizmetçi, evi çok iyi temizleyebilir.) |
| A lawyer can help people in a court. (Avukat, mahkemede insanlara yardım edebilir.) |
| A dentist can pull out teeth. (Dişçi, dişleri çekebilir.) |
| A clown can make people laugh. (Palyaço, insanları güldürebilir.) |
| Can a writer write articles and books? (Yazar, makaleler ve kitaplar yazabilir mi?) Yes, he / she can. (write articles and books.) (Evet, o makale ve kitap yazabilir.) |
| Can a farmer grow fruit and vegetables? (Çiftçi, meyva ve sebze yetiştirebilir mi?) Yes, he can. (grow fruit and vegetables.) (Evet, o, meyva ve sebze yetiştirebilir.) |
| Can a doctor cure ill people? (Doktor, hasta insanları iyileştirebilir mi?) Yes, he / she can. (cure ill people.) (Evet, o, hasta insanları iyileştirebilir.) |
| Can a pilot use a spaceship? (Pilot, uzay gemisi kullanabilir mi?) No, he can't. (use a spaceship.) (Hayır, o, uzay gemisi kullanamaz.) |
| Can a gardener make movies? (Bahçıvan, film yapabilir (çekebilir) mi?) No, he can't. (make movies.) (Hayır, o film yapamaz (çekemez).) |
| Can a diver treat tooth problems? (Dalgıç, diş problemlerini (hastalıklarını) iyileştirebilir mi?) No, he / she can't. (treat tooth problems.) (Hayır, o diş problemlerini (hastalıklarını) iyileştiremez.) |
| What is your occupation? (Mesleğiniz nedir?) I am a journalist. (Ben, bir gazeteciyim.) |
| What do you do? (Sen, ne yaparsın?) I am an engineer. (Sen, bir mühendisim.) |
| What is your job? (Senin mesleğin ne? I am an astronaut. (Ben, bir astronotum.) |
| What can a teacher do? (Bir öğretmen ne yapabilir?) He / She can teach us new things. (O, bize yeni şeyler öğretebilir.) |
| What can a pilot do? (Bir pilot ne yapabilir?) He / She can use a plane and cargo. (O, bir uçağı kullanabilir ve kargo taşıyabilir.) |
| What can't you do? (Sen, ne yapamazsın?) I can't drive a car and cook a meal. (Ben, araba kullanamam ve yemek pişiremem.) |
| What can't your grandfather do? (Büyükbaban ne yapamaz.) He can't run very fast. (O, hızlı koşamaz.) |
Yorumlarınız
Henüz bir yorum yazılmamış.
Konu anlatımı
İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.