YENİ PROGRAMA UYGUN KONU ANLATIMLARI VE YEPYENİ TESTLER SORUMATİK.COM.TR'DE ...

Ortaokul 8. Sınıf 5. Ünite (The Internet) Konu Anlatımı - 3 (Yeni) : Frequency Adverbs (Süreklilik Zarfları)

FREQUENCY ADVERBS (Süreklilik Zarfları)

Frequency Adverbs (Süreklilik Zarfları), The Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman)'da eylemin sıklık derecesini - hangi sıklıkta, ne kadar ara ile - yapıldığını belirtir. Genel olarak özne ile fiil arasında yer alırlar. (Olumsuz yapıda ise not ekinden sonra gelirler.) Türkçe'de kullandığımız, daima, genellikle, sık sık, nadiren vb. kelimeler birer süreklilik zarfıdır. Şimdi süreklilik zarflarını tek tek tanıyalım.

ALWAYS (DAİMA, HER ZAMAN)

She always keeps in touch with her friends. (O arkadaşları ile daima temastadır.)
I always use the Internet about an hour a day. (Ben daima günde yaklaşık bir saat internet kullanırım.)
They always use a telephone line to connect to the Net.
(Onlar daima internete bağlanmak için bir telefon hattı kullanır.)
You always prefer face to face communication. (Sen daima yüz yüze iletişimi tercih edersin.)
Computers always help you to do your homework.
(Bilgisayarlar daima sana ödevlerini yapmanda yardım ederler.)
I always spend playing computer games ten hours in a week.
(Ben daima haftada on saati bilgisayar oyunları oynayarak harcarım.)
USUALLY (GENELLİKLE, ÇOĞUNLUKLA)

I usually access the Internet from my tablet. (Ben çoğunlukla tabletimden internete girerim.)
Your brother usually practices his English. (Erkek kardeşin çoğunlukla İngilizce pratik yapar.)
He usually gets information from his teachers. (O genellikle öğretmenlerinden bilgi alır.)
She usually reads newspapers and magazines on the Net.
(O çoğunlukla gazeteleri ve dergileri internetten okur.)
You usually check your emails every day.
(Sen genellikle her gün elektronik postalarını kontrol edersin.)
He usually goes online several times a day. (O genellikle günde birkaç defa internete girer.)
OFTEN (SIK SIK)

You often post your photos on your website. (Sen sık sık web sitende fotoğraflarını yayınlarsın.)
She often uses social networking sites. (O sık sık sosyal paylaşım sitelerini kullanır.)
Do you often use the Internet, Rose? (Rose, sen sık sık interneti kullanır mısın?)
Your teacher often informs you about the best sites for you.
(Öğretmenin sık sık senin için en iyi siteler hakkında sana bilgi verir.)
You often download games from the Internet. (Sen sık sık internetten oyunlar indirirsin.)
People often use websites to interact with the other people.
(İnsanlar sık sık web sitelerini kullanarak öteki insanları etkiler.)
RARELY (NADİREN)

I rarely email my friends. (Ben nadiren arkadaşlarıma elektronik posta yollarım.)
My sister rarely uses the Internet in my family. (Kız kardeşim nadiren ailemde interneti kullanır.)
I rarely post my pictures on my website. (Ben nadiren resimlerimi web sitemde yayınlarım.)
Computers rarely cause health problems. (Bilgisayarlar nadiren sağlık sorunlarına sebep olur.)
He rarely accesses the Internet from his PC. (O nadiren kendi PC'sinden internete erişir.)
You rarely use a cable modem. (Sen nadiren kablolu modem kullanırsın.)
NEVER (ASLA)

They never chat online on weekdays. (Onlar asla haftaiçi günlerde çevrimiçi sohbet etmez.)
I never share my photos with my online friends.
(Ben asla resimlerimi internetteki arkadaşlarımla paylaşmam.)
Your mother never plays online games. (Annen asla internette oyun oynamaz.)










Bu İngilizce konu anlatımı 14,688 kez okundu.

Yorumlarınız

DELENA** 21 Ocak 2016 22:31

ÇOK GÜZEL...

merve ç. 9 Ocak 2016 14:32

bu çalışmayı afişi hazırlamam gerekiyor bana yardım edin

Yorumlarınızı buradan paylaşabilirsiniz

Konu anlatımı

İngilizce konu anlatımı Türkçe anlamlarıyla birlikte, örnek cümleler ile anlatılmaktadır.